kÜNYE

Yaşamı Onaylamanın Bir Yolu Olarak Yoga

Getting your Trinity Audio player ready...

Bize kendini kısaca tanıtır mısın?  Okul mezuniyetinden sonraki eğitim programın nasıl şekillendi? 

2012’de ACI’dan mezun olduktan sonra, o dönem bana yakın bir bölüm olduğunu düşündüğüm Bilgi Üniversitesi Reklamcılık Bölümü’nü kazanıp İletişim Fakültesi öğrencisi olarak okumaya başladım. Kısa bir süre sonra, bu bölümün beni tam anlamıyla tatmin etmediğine karar verip, sosyoloji çift anadalına geçiş yaptım. Sanırım bugün geldiğim noktada sosyoloji lisansı bir dönüm noktası oldu benim için. Sanki içerisinde yaşadığım, transparan olmayan camdan balonumu ilk çatlatan deneyim, burada öğrendiklerim ve kısa sürede kazandığım sorgulama ve merak becerilerim oldu. 

Yoga çalışmalarına yönelmen nasıl odu?

Yogaya, içeriği hakkında hiçbir şey bilmeden, tesadüfen başladım. O zamanlar Cihangir Yoga Fındıklı stüdyonun 30-40 kişi ile dolan, tıklım tıklım derslerine giriyordum. Bana ne oluyordu bilmiyor ama kendimi neredeyse her gün stüdyoda buluyordum. Sıfır bilgi ve tamamen sezgisel olan bu his beni bir süre sonra bu derin merakımı dindirmek amacıyla yoga eğitmenlik eğitimine yönlendirdi. Bu eğitime katılmak için, o dönem, üç seneyi aşkındır çalıştığım müze eğitmenliğinden aniden ayrıldım. Sıfırdan başlamak ve merakımın peşinden gitmek istiyordum.

Yaşadığımız çağın hızı hepimizi daha yavaş hareket etme bilincini kazandırdı. Bu konuda yoganın bizlere faydası neler?

Hayat evet çok hızlı, bu bizi çok yoruyor, ancak bilinçli olarak kendimizi yavaşlatmak hepimiz için pek de kolay değil. İnsan içinde bulunduğu koşullara çok hızlı adapte oluyor ve bu yüzden koşturduğunun, acele ederken kaçırdığı hayatın ancak ayağına bir taş takıldığında, o da belki, tesadüfen farkına varıyor. Bu taş bazen bir hastalık, bazen bir kayıp olabiliyor. Yoganın bana göre en etkileyici taraflarından biri, insan zihninin bu sürekli koşturan, ‘anlar arası’ yolculuk eden ve bizi ‘şu an’da olan, etten kemikten gerçeklikten koparan doğasını, bundan yüzyıllar önce anlamış ve bunu aşmaya dair, bugün bile bir şekilde faydalanabildiğimiz, haritalar sunmuş olması. Yoga için şu tanımı kullanmayı seviyorum; insanın insana hazırladığı bir “kendini anlama kılavuzu.”

Yoga yapmak, gündelik hayatın koşturmacasından uzaklaşıp, kendimize zaman ayırmanın en etkili yollarından biri. Bu öğretiyi kişilere nasıl veriyorsun?

Yoga, yavaşlama, fiziksel rahatlama, duygusal rahatlık gibi faydalarının yanında, hareketlerde esnekliğin artması gibi uzun süreli faydalara sahip. Belki de tüm faydasını gevşemek olarak adlandırabilirim. 

Yogadaki pozlara asana ismini veririz. Yoga Sutra isimli, yogayı anlatan ilk kadim metinler, asana’yı, yani fiziksel poz ya da postürü, yoganın hedeflediği diğer şeylerin başına koyar. “Dinginleşmek, dikkati odaklamak, hatta aydınlanmak için bile ilk adım fiziki bedendir” der bu önemli metin. Bu prensipte bir eğitmen olarak yoga yapmak için önümüze çıkan bir kişide ilk ve en temel ipuçlarını bize beden verir. Kas ve iskelet sistemleri, hepimizde parmak izi gibi olan hareket paternleri, nefes alma şekli; bunlar ve çok daha fazlasına bakar, kişiye uygun asana planını çıkarır ve oradan başlarız. 

Buna, ‘beden okuma’ diyebiliriz. Beden dilimizin, zihnimizin yapısıyla doğrudan ilişkisi vardır. Bu sebeple, yoga, Doğuya ait diğer pratikler gibi, zihni ve bedeni birbirlerinden ayırmaz. Beden ve zihni bütünsel (holistic) diye isimlendirir. 

Yoganın ana prensibi değişimdir diyebiliriz. Yani basitçe ifade edersek, fiziksel bedenini eğitir, değiştirir, farklı ihtimallerini keşfedersen; bu değişim, tüm benliğine, dolayısıyla yaşamına yansıyacaktır. Bu formülü alıp her tür hareket ya da bedensel özelliğe uyarlayabiliriz. Örneğin, kapalı bir beden esnemeye ve kaslarını uzatmaya başladıkça, kişi bu esneklik niteliğini tatmış ve öğrenmiş olur. Esneklik niteliğini bundan sonra katı bir inanışı esnetmek için de kullanabilecektir. Kısacası, bedenimiz ile tecrübe ettiğimiz nitelikleri hayatımıza davet ederiz.

Davranışlarımız kişisel verilerimizi içerir ve bu kişisel veriler üzerinden biz farkında olmasak da kimliklerimiz oluşur. Bu etapta yoga kimlik inşasında nasıl bir rol oynar?

Ben bir yoga eğitmeni, masaj terapisti ve psikoterapist adayı olarak tüm çalışmalarımı çok sevdiğim Doğulu Beden Batılı Zihin kitabından bir alıntıya dayandırıyorum biyografiniz, biyolojiniz haline gelir”. Doğumumuzdan itibaren, hatta daha da öncesinden başlayarak, yaşadığımız, başımıza gelen ya da seçtiğimiz her şey, biyolojik parmak izlerimiz olarak bize yansır. İskelet yapımızdan bağışıklık sistemimize, hareket şeklimizden hormonlarımıza kadar, uzun bir yaşanmışlıklar silsilesinin birer ürünüyüz. 

Bu yönüyle bir miktar kadersel görülebilecek bu prensip, tersten de düşünülebilir. Yani, bedenimizde yaratacağımız her türlü bilinçli değişim, yaşam hikayemize yön verecektir. Kim olduğumuzu bir zamanlar seçemememiz gibi, kim olduğumuzu seçebilme özgürlüğümüz bize her şimdi’de yeniden verilir. 

Bu, çok büyük bir fırsat olmakla beraber, nereden başlayacağımızı bilemediğimizden eski alışkanlıklarımızı sürdürmeye meyledebiliriz. Aslında yoga bize, olmak istediğimiz kişiye doğru giden yolda nereden başlayacağımızı söylemesi açısından çok kıymetlidir. Yoga öğretisi der ki; önce en somuttan ve şimdide olandan, yani bedeninden, nefesinden, yakın ilişkilerinden, evinden başla. Bu bilgiler doğrultusunda  özenli bir adanmışlık ve farkındalıkla çalışan, uygulayan, olmak istediği kişiye doğru ilk ilmeğini atmış olacaktır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
More Like This
KÜLTÜR & YAŞAM / CULTURE & LIFE
Doç. Dr. Fatma Nur Eriş ('77)

Kronik Hastalıklar ve Epigenetik

İnsanlar şifa peşinde. Haklı olarak, hekimlerinin çok yetkin olmasını ve her alanda kendilerine yardımcı olmalarını bekliyorlar. Acil Tıp, cerrahi ve tanı yöntemleri konusunda tıpta akıl almaz gelişmeler oldu. Ancak hekimler

DAHA FAZLASI / Read More »
FİKİR / OPINION
Heves Özyılmaz ('77)

Akış

Getting your Trinity Audio player ready… Mutluluğu hepimiz farklı bir yaşam doyumu ile ilişkilendiririz. Sadece psikologlar, sosyologlar, filozoflar değil, her birimiz kafa yorarız bu konuya ve her birimizin de farklı

DAHA FAZLASI / Read More »