kÜNYE

Tarihe tanıklık etmek

Getting your Trinity Audio player ready...

Bir mezunumuzun 1975 yılından beri sakladığı, daktilo ile yazılmış, dört sayfalık bir bültenin ilk sayfasına bakıyorsunuz. ACI tarihinin önemli bir belgesini incelemektesiniz. 

Sol kolonda 1974-1975 yılları arasında olan önemli gelişmelerin özeti var. Folklor gösterileri, Drama Club’ın sahnelediği oyunlar, Career Day, Assembly programlarından seçmeler -ne güzel, etkinliklerin isimleri hiç değişmemiş-, Timur Selçuk ve orkestrasının gerçekleştirdiği iki ayrı performans hakkında kısa bir bilgi. Bazaar Day o sene yağmura rağmen başarıyla yapılmış. Aklınız Timur Selçuk’a takılıyor. -O konserlerin bir video kaydı var mıdır acaba?- Ve, erişilemeyecek kadar yüksek bir dolapta, hiç açılmayan bir kutunun içerisinde, bir daha hiç izlenemeyecek olan o kasedi hayal ediyorsunuz. Keyfiniz kaçıyor.

Sağ kolonda 1975 mezunlar listesi var. 77 kişi. Sizden yıllar evvel mezun olmuş bu kişilerin hiçbirisini tanımıyorsunuz, yine de kendinizi soyadlarını incelerken buluyorsunuz. Bir kaç tanesi tanıdık geliyor. Dönem arkadaşlarınızdan bazılarının aile bireyleri olsa gerek. Bunun resmini çekmeliyim, diye düşünüyorsunuz. Bunu derhal çekip, arkadaşlarıma göndermeliyim, onlar da ailelerine göstermeli!

Oturmuş, hiç tanışmadığınız bir takım insanların, hiç beklemedikleri bir anda, belki de bir zaman ellerine geçmiş bir bültenin görseli ile nasıl mutlu olacaklarını düşünüyorsunuz. Öylesine eminsiniz ki, kendinizle gurur duyuyorsunuz. Çünkü, vakti zamanında sizin elinize geçmiş olan benzer bir belge, belki bir parçanın sözleri, ya da bir yemek tarifi, sınıfta öğretmenden gizli gezdirilen notlardan biri, artık hikayesini unuttuğunuz ama içindeki simaları tanıdığınız bir fotoğraf bugün tekrar elinize geçse, siz de çocuklar gibi mutlu olurdunuz. Burnunuza çam kokusu geliyor. İçinizden, Hail Alma Mater Fair’in sözlerini hatırlayıp hatırlamadığınızı kontrol ediyorsunuz. Loved by sons and daughters- tamam, birazını hatırlıyorsunuz.

Sağ alttaki minik kolona ilişiyor gözünüz: “Alumnae Daughters Entering ACI- 1975”- 1975 yılında kayıtlanan, daha da eski mezunların kızlarının isimleri. Büyük, hayalinizin alamayacağı kadar büyük bir ailenin parçası olduğunuz geliyor aklınıza. Hemen şimdi, bu sayfada adı geçen mezunlardan biri ile karşılaşsanız, kendinizi içten bir sohbetin içinde bulacağınızı biliyorsunuz. O, size okulun eski halini anlatırdı, siz de kendi döneminizde olan değişiklikleri. Mutlaka ortak bir hoca çıkardı. Hiç olmadı, ayrı yıllarda yapılmış benzer bir haylazlığa birlikte gülerdiniz. Aynı evde, farklı zaman dilimlerinde benzer deneyimler yaşamış, birbirinin ruhundan anlayan iki yabancı gibi. Asla yabancılık çekmezdiniz. Bilakis, ayaküstü yapılan o hesapsız kitapsız sohbet içinizi ısıtırdı. Yuvaya dönmek gibi. Leyla yemek gibi. Ah, işte bunu çok özlediniz.

Bültenin ikinci ve üçüncü sayfasında 1935-1975 mezunlarından haberler var. Bu kısım sıkıcı görünüyor. Şöyle bir göz gezdiriyorsunuz. 1935 mezunu birinin 9 torunu varmış. -1935 kaç kuşak öncesi yapıyor?- Bir ’54 mezunu ’74 Noel’inden hemen önce Miss Foster’ı Connecticut eyaletinde ziyaret etmiş. Bir dakika bir dakika, Naomi Foster mı bu? Kütüphanenin adı olan Miss Foster mı?! İşte tam o anda, göz gezdirmeyi bırakıp, satır satır dikkatle okumaya başlıyorsunuz. Yeni bir bilgisayar ağı keşfedip patentleyen (1960), Princeton’da doktorasını tamamlayıp Yozgat nüfus projesinde çalışan (1961), Blake ile telefonda konuştuğunu bildiren (1962) – bu da Blake Hall’daki Mr. Blake olsa gerek-, Ankara’da Birleşmiş Milletler için çalışan (1965), Paris’te modacı Nina Ricci ile çalışan (1968), Moskova’da ikamet eden (1968), İtalya’da ikamet eden (1974), Tokyo’da ikamet eden (1963) onlarca mezundan haberler var karşınızda. Dünyanın dört bir yanından gönderilmiş, bir kaç satırlık minik hayat hikayeleri. 146 yıl. Yüzlerce farklı şehirde yaşayan binlerce mezun. Ve aileleri. Ve bir dönem ACI’da çalışanlar. Ve aileleri. Nutkunuz tutuluyor.

Üçüncü sayfanın altında, ufak bir bölümde, okuldan ayrılan ve yeni katılanların isimleri yazıyor. O yıllarda bu bülteni okuyan biri, okuldan ayrılan bir ACI’lıyı tekrar nasıl bulurdu, şimdi bunu düşünüyorsunuz. Burada sadece ad ve soyadlar var. Okulu mu arardı? Ayrılan kişi, gideceği yerin adresini ya da telefonunu mu bırakıyordu? Peki mezunlar birbirlerinden nasıl haberdar oluyordu? Bu sayfalardaki tek satırlık haberleri okuyarak mı? Gerçekten bu kadarcık mı?? 

Son sayfaya geldiğinizde, sorularınızın bir kısmı cevaplanıyor. Sağ kolonda, neredeyse tam sayfayı kaplayan iki kutuda “ACI Alumnae News” ve “University Exam Results” yazmakta. Sol kolonda, en altta büyük puntolarla “WE NEED HELP” yazdığını görüyorsunuz. Hemen altında ise şu yazı var: “When you have a change of address, get married or engaged, have a baby, get a new degree, take a new job or have some other news please share it with us. Fill in the blank and send it to Fernie Scovel, Amerikan Kız Lisesi”. 

Bir Ms. Fernie Scovel geçmiş ACI tarihinden. Adını Google’a yazıyorsunuz. Tıpkı tahmin ettiğiniz gibi; gözlüklü ve güler yüzlü biri. Aynı zamanda işinde son derece dikkatli ve çalışkan olduğunu düşünüyorsunuz. Neden böyle hayal ettiniz? Çünkü, kutuda büyük harflerle “PLEASE TYPE OR PRINT CLEARLY” yazıyor. Gözünüzün önünde canlanan Ms. Scovel’ın önünde, dünyanın dört bir yanından gönderilmiş zarflar var. Her bir zarfın içinde de özenle incelenmesi gereken hayat hikayeleri. Ama işte, kimisi uzun uzun yazmış, kimisi de o kutucuğu bültenden kesip el yazısı ile doldurmuş, e haliyle pek de “clearly” olamamış. Ms. Scovel bunları görünce, gözlüklerini yarıya indirip, başını sallayarak ağzını cıklatıyor. İçini çekip, el yazılarını çözmeye, hikayeleri bir kaç satır olacak şekilde kısaltıp arşivlemeye girişiyor. 

Her şey için teşekkürler, Ms. Scovel. Hazırladığınız bülten 2024 yılına ulaştı ve mezunlarımızla yeniden buluştu.

American Collegiate Institute Alumnae News adı ile basılan ilk haber postasının tarihi (henüz) bilinmiyor. Örneğini görmüş olduğunuz, bir kaç sayfaya daktilo edilmiş “sınıf haberleri”nin başlangıç yılı ise 1935. Zamanla, okul ve mezunlardan haberleri içeren bu bültenlerin sayfa sayısının arttığına ve kağıt kalitesinin değiştiğine tanıklık ediyoruz. 

1980’li yılların başlarında bir grup mezun, bu haber bültenlerinin kapsamını genişletip “A Newsletter For Friends of ACI” sloganı ile The Beacon’ı kuruyor. Hemen hemen aynı boyutlarda basılan, çift dilli, 10-15 sayfalık bu yeni bültende, mezunlardan haberlerin yanı sıra ilham verici başarı hikayeleri, söyleşiler, düşünce yazıları, ilginç belgeler ve mezunlara ait sanat eserlerinin tanıtımları yer alıyor. Yıllar ilerledikçe, siyah-beyaz olan bülten renklendiriliyor, içeriği zenginleşiyor, sloganda yazılı olan “newsletter” kelimesi kalkıyor ve The Beacon yılda bir basılan, mezunların evlerine postalanan, 100-120 sayfalık bir dergiye dönüşüyor. 

Hikayenin bu kısmını zaten biliyorsunuz. Bugüne kadar bir çok mezunumuz yazılarıyla, fotoğraflarıyla, tecrübeleriyle ya da paylaştıkları bilgilerle Beacon’ın bir dergi olarak gelişmesinde, okuyucularının kültürel anlamda beslenmesinde ve aramızdaki o güzel bağın güçlenmesinde büyük pay sahibi oldu. 

Hepinize sonsuz teşekkürler.

Şimdi, eski bültenlerin yaratıcılarına selam veriyor ve yepyeni bir sayfaya başlıyoruz.

2024

The Beacon yenilendi. Tüm ACI dostlarını bir araya getirecek sosyal bir platform olarak yayın hayatına www.acibeacon.com adresinde devam edecek.

The Beacon’ı yeni mecrasına taşırken üzerine en çok titrediğimiz konu, dergimizin ruhunu korumak oldu. İlk online sayımız için, yıllarını Beacon’a adamış olan yazarlarımızdan en sevdikleri yazılarını içeren özel bir seçki hazırlamalarını rica ettik. “Eski Sayılardan” başlığı ile ana sayfada bulabileceğiniz bu seçki, basılı dergimizdeki dosya geleneğimizin devamı niteliğinde. “Söyleşi” “Kültür&Yaşam” ve “Sanat” kategorileriyle aşina olduğumuz okuma deneyimini sürdürmeyi hedefledik. 

Mezunlarımızın arasındaki iletişimi kuvvetlendireceğini düşündüğümüz iki yeni bölüm de tasarladık. “Fikir” kategorisinde sizlerden gelen fikir yazılarına yer vermek istiyoruz. Okuduğunuz bir kitabın ya da izlediğiniz bir filmin size düşündürdükleri, bir konuda yapmış olduğunuz bir araştırma, hayatınıza önemli bir değer katmış, hepimizin faydalanabileceğimiz bir deneyim… İlham verecek fikirler peşindeyiz. 

“Kolektif Hafıza” kategorisi ise, sizlerin yardımları ile ACI’a ait ortak bir hafıza inşa edeceğimiz alan. Gelecek kuşaklara güzel bir miras bırakmak istiyoruz. Lütfen, bize anılarınızı ve okulda çekilmiş fotoğraflarınızı yollayın. ACI’da tanıdığınız o güzel insanlarla ilgili hikayelerinizi anlatın. Eski hocalarımızı bulalım. Aramızdan ayrılanları analım. Hep birlikte, büyük, çok büyük bir ailenin parçası olduğumuzu anımsayalım. Bu iki bölümde, eskilerin de dediği gibi: WE NEED HELP.  

Artık, sizleri The Beacon’ın ilk online sayısı ile başbaşa bırakma zamanı. 

Keyfli bir deneyim olması dileklerimizle…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
More Like This
BAŞYAZI / EDITORIAL
Aslı Davaz ('98)

Bir Kavuşma Anı

Getting your Trinity Audio player ready… 2024 Yaz sayısındaki tüm yazılara son okuma yapıp, gururla arkama yaslanıyorum. Gururluyum çünkü bu, baştan sona dijitalde çalıştığımız ilk sayı ve her ne kadar

DAHA FAZLASI / Read More »
KOLEKTİF HAFIZA / COLLECTIVE MEMORY
Heves Özyılmaz ('77)

Vefa, Gönül Borcu, Şükür

İşin içindeyken değeri pek bilinmez genelde, hele ki yaş da küçükse, nereden bilinecek kıymeti? Ben pek bilmezdim. Dersler biraz ağır gelirdi. ‘Bu kadar detaya ne gerek var, ileride bu bizim

DAHA FAZLASI / Read More »
SANAT / THE ARTS
Raşel Rakella Asal ('69)

Tiyatromuz Emin Ellerde

ACI 2008 mezunumuz, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nde eğitim alan Aksel Bonfil, çok renkli kişiliğiyle öne çıkıyor. Eğitimi sırasında dizi ve oyun yazarlığı, oyunculuk ve kısa film yönetmenliği yaptı.

DAHA FAZLASI / Read More »
KÜLTÜR & YAŞAM / CULTURE & LIFE
Kamil Tavas ('98)

Check-in

Kimimiz olağan işlerimizle meşgul bir şekilde dünya hızında, kimimiz hayal dünyasında ışık hızında, kimimiz de olduğumuz yerde kendi çevremizde dönüp duruyoruz. Kimimiz ise, dünya hızından biraz daha hızlı gidebilmek, zamana

DAHA FAZLASI / Read More »