Kolektif Hafıza / Collective Memory
Dünya Kadınlarını Müzikle ve Dansla Birleştirmek
Piyano dersi almaya ve piyano çalmaya altı yaşındayken başladım. Gazi İlkokulu’nda okurken Fikri Şenürkmez’in organizasyonu ile yapılan okul konserlerinde; daha sonra Amerikan Kız Koleji’ndeki “Talent Show”larda her yıl çaldım. Babam Faik Onural çok iyi derecede keman çalardı. İzmir Merkez Bankası Müdür Muavinliği olan mesleğine rağmen o zamanki – Orhan Barlas’ın
Bir Sosyal Yardım Neferi: Bergün Kardeş ’62
Lise 4 yılımıza henüz başlamıştık. Mütalaa saatimizdi, henüz kimse gelmediği için bar bar bağırıyorduk. Birden sınıfa Amerikan filmlerinden çıkma bir sarışın genç kız girdi.
Akış
Mutluluğu hepimiz farklı bir yaşam doyumu ile ilişkilendiririz. Sadece psikologlar, sosyologlar, filozoflar değil, her birimiz kafa yorarız bu konuya ve her birimizin de farklı bir fikri vardır. Ancak, şu bir gerçek ki; ne güç, ne para, ne güzellik, ne de mevki mutluluğa ulaştırmaz bizi. Kişi, her tatmin olan ihtiyacından ve
İzmirli Olup da Deprem Korkusu Yaşamayan Var Mı?
İzmir, arada sırada, yaralı bir yunus gibi sarsılır. Havaya doğru yükselir, ölümle pençeleşir, ölür ve sonra yeniden hayata kavuşur. Depremler, İzmirlilerin yüreklerinin korkuyla dolduğu anlardır. Burada doğan herkes depremi yaşayacaktır. Kent tarihinin anıları arasında o kötü anlar, toprağın o ürperişi, derinden gelen titremesi ve homurtusu yer alır. Sanki denizin altındaki, toprağın derinliğindeki
Biz Kolejliyiz!
Okulumuzun gelenekleri deyince aklınıza ilk neler geliyor? Benim ilk aklıma gelen okul alkışımız. Bilmeyen için zor, bilen için çok kolay bir ritmi var. Okulun son günü kapanış törenindekine denk gelirseniz hızına yetişmeniz zor. Sonra Bazaar Day’imiz, Spring Day’imiz, kralımız, kraliçemiz, helva pikniğimiz… Bu liste uzar gider. Her öğrenci kendi dönemindeki
Gizemli Kalahari
Gökkuşağı Ülkesi’ni* yazarken birçok kez Güney Afrika’ya gittim; ülkenin farklı bölgelerinde, farklı mevsimlerde, farklı koşullarda ve farklı sürelerle yaşadım. Ama ta kuzey ucunda, Namibya ve Botsvana sınırına yerleşmiş bir çöl vardı ki “Ben olmadan olmaz” diyordu. Yıllar içinde rastladığım kitaplar, gördüğüm fotoğraflar, duyduğum şarkılar, katıldığım sohbetler ile Kalahari’ye karşı merakım