Getting your Trinity Audio player ready...
|
Hayat, çeşitli zorluklar ve belirsizliklerle bize meydan okuyor. Ayrımcılık, ihmalkarlık, haksızlık, yoksulluk, şiddet, doğal afetler…
Yaralarımızı sarıp, ringe çıkıp, gardımızı alıyoruz. Tekrar düşüp tekrar kalkıyoruz. Her an savunmada kalmak, gelebilecek darbeleri hesaplamak, gergin bir halde beklemek yoruyor insanı. Etrafında dans etmek de yoruyor. Sert bir tepki vermek zorunda kalmak da. Bazen pes edip uzanmak istiyor insan. Birileri havlu atsın ve maç bitsin istiyor. Her kim neyi kazanmak istediyse kazansın. Yeter ki artık başka bir mücadele olmasın.
Koşulları değiştiremediğimiz zamanlarda, bakış açımızı değiştirmemiz gerekir. Etrafında dans etmek yorduğunda, sorunlarla yüzleşmek gerekir. Ayağa kalkın. Derin bir nefes alın. Gergin bir şekilde beklemeye gerek yok. Biliyoruz ki, o darbeler hep gelecek. Bu meydan okuma, bu hiddet bize kastedilmiş değil. Değişim, evrenin temel yasası. Aksini düşünmek eşyanın tabiatına aykırı. Bir şeylerin tamir olması için, bir şeylerin bozulması gerekiyor. Daha anlamlı hayatlar yaşayabilmek için, bazen düşmemiz gerekiyor.
Elimizde olan, kalkabilmek için gereken gücü içimizde bulabilmek. Böyle bir güce sahip olmadığımızı düşündüğümüz anlarda birbirimizi cesaretlendirmek.
Nefes olmak. Dayanışmak.
Dergimizin bu sayısında yer alan yazılarda içsel ve dışsal bir dönüşüme dair izler bulabilirsiniz. Beden ve zihin sağlığımızı dengelemek, akışta kalmak, ilişkilerimizi düzenlemek, gerekli hallerde ruhumuzu ve bedenimizi arındırabilmek, bizi biz yapan değerlerimizi korumak, değişime açık olmak, toplumun sorunlarına karşı duyarlılık göstermek ve değişimin bir parçası olmak sayabileceğimiz başlıklardan bazıları.
Yeni yılın bu ilk sayısının bedenimize ve ruhumuza iyi gelmesini, bizleri harekete geçirmesini ve güzelliklere vesile olmasını diliyoruz.
Sevgiyle kalın.